Ana içeriğe atla

Şekerin Zararları








Merhaba blog sever dostlarım;
Çok sevdiğimiz fakat çok da zararlı olan şekerin ne gibi zararları olduğunu gelin sizlerle bir göz atalım.
Şekerin gizli isimleri
Yiyeceklerin “içindekiler” listesinde şekerin farklı isimlerle gizlenmiş olduğunu görebilirsiniz. Bu isimler ne mi? Sakaroz, esmer şeker, mısır şurubu, nişasta bazlı sıvı şeker, dekstroz, sorbitol, mannitol, xylitol, früktoz, meyve şurubu, glikoz, glikoz şurubu, bal, invert şeker, laktoz, maltoz, akçaağaç şurubu, melas, şeker şurubu, turbinado, amazake.

Şekerin vücudunuza zararları
• Fazla şeker tüketmek kan şekerini çok çabuk artırıyor ve pankreas aşırı insülin salgılıyor. Buna “metabolik sendrom” deniyor. İnsülin, şekeri regüle ettikten sonra fazlasını yağ olarak depoluyor. Kan şekerindeki ani düşüşse sürekli acıkma hissine ve yemeye yol açıyor.
• Diş çürümesi başta olmak üzere, obezite, diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, böbrek taşları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine neden oluyor.
• Kan dolaşımıyla vücudun her tarafına taşınan şeker özellikle de göbek, kalçalar, göğüsler ve bacağın üst kısmında toplanıyor. Bu bölgeler de dolduğunda, yağ asitleri kalp ve böbrek gibi aktif organlara dağılıyor. Bu organlar gittikçe yavaşlıyor ve sonuçta dokuları bozularak yağa dönüşüyor.
• Bağışıklık sistemi zayıflıyor. Vücut soğuk, sıcak veya mikroplara karşı koyamıyor.








Şekerin zararları:
1. Şeker kanser hücrelerinin en çok sevdiği şeydir.
2. Şeker bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir.
3. Şeker vücudunuzun mineral dengesini bozabilir.
4. Şeker çocuklarda hiperaktivite, endişe, dikkat bozukluğu ve huysuzluğa sebep olabilir.
5. Şeker çocuklarda uyuşukluğa sebep olabilir.
6. Şeker çocukların okul başarısını olumsuz etkileyebilir.
7. Şeker trigliserit seviyesinde belirgin bir artışa sebep olabilir.
8. Şeker bakteri enfeksiyonları na karşı savunma sistemini zayıflatabilir.
9. Şeker böbreklere hasar verebilir.
10. Şeker krom eksikliğine yol açabilir.
11. Şeker bakır eksikliğine yol açabilir.

12. Şeker kalsiyum ve bakır emilimini engeller.
13. Şeker meme, yumurtalık, prostat ve rektum kanserine yol açabilir.
14. Şeker kadınlarda daha büyük risk oluşturmak üzere, kolon kanserine sebep olabilir.
15. Şeker safra kesesi kanseri için risk faktörü olabilir.
16. Şeker gözleri bozabilir.
17. Şeker serotonin seviyesini yükseltir; bu da kan damarlarını daraltabilir.
18. Şeker Hipoglisemiye sebep olabilir.
19. Şeker midenin asidik olmasına yol açabilir.
20. Şeker çocuklarda adrenalin seviyesini artırabilir.
21. Şeker koroner kalp hastalığı riskini artırabilir.
22. Şeker ciltte kuruma ve saç beyazlamasına yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
23. Şeker alkol bağımlılığına yol açabilir.
24. Şeker diş çürüklerini artırabilir.
25. Şeker kilo alımı ve aşırı şişmanlığa katkıda bulunabilir.
26. Yüksek miktarda şeker yemek Crohn’s hastalığı ve ülseratif kolit riskini artırır.
27. Şeker kireçlenmeye sebep olabilir.
28. Şeker astıma sebep olabilir.
29. Şeker mantar enfeksiyonları na sebep olabilir.
30. Şeker safra taşı oluşmasına yol açabilir.
31. Şeker böbrek taşı oluşmasına yol açabilir.
32. Şeker istemik kalp hastalığına yol açabilir.
33. Şeker apendisite yol açabilir.
34. Şeker Multipl Skleroz (MS) hastalığının belirtilerini şiddetlendirebilir.
35. Şeker dolaylı olarak hemoroide yol açabilir.
36. Şeker damarlarda varise yol açabilir.

37. Şeker osteoporoz oluşumuna katkıda bulunabilir.
38. Şeker salya asiditesine katkıda bulunabilir.
39. Şeker insülin sensitivitesinde düşüşe sebep olabilir.
40. Şeker glikoz toleransının düşmesine sebep olur.
41. Şeker büyüme hormonunu azaltabilir.
42. Şeker toplam kolesterolü artırabilir.
43. Şeker sistolik kan basıncını artırabilir.
44.Şeker gıda alerjilerine sebep olur.
45. Şeker diyabet oluşumuna katkıda bulunabilir.
46. Şeker hamilelikte kan zehirlenmesine yol açabilir.
47. Şeker çocuklarda egzama oluşuma katkıda bulunabilir.
48. Şeker kardiyovasküler hastalığa sebep olabilir.
49. Şeker DNA yapısını bozabilir.
50. Şeker katarakta sebep olabilir.
51. Şeker amfizeme sebep olabilir.
52. Şeker ateroskleroza sebep olabilir.
53. Şeker serbest radikal oluşumuna sebep olabilir.
54. Şeker enzimlerin işlevselliğini düşürür.
55. Şeker karaciğer hücrelerinin bölünmesine sebep olabilir; bu da karaciğerin boyutlarını büyütür.
56. Şeker karaciğerde yağ miktarını artırabilir.
57. Şeker karaciğerde patolojik değişimlere yol açabilir.
58. Şeker pankreasa zarar verebilir.
59. Şeker kabızlığa sebep olabilir.
60. Şeker miyopluğa sebep olabilir.
61. Şeker hipertansiyona sebep olabilir.
62. Şeker migren de dahil olmak üzere baş ağrılarına sebep olabilir.
63. Şeker beyin dalgalarını artırabilir; bu da beynin düşünme kabiliyetini zayıflatır.
64. Şeker depresyona sebep olabilir.
65. Şeker hormonal dengesizliğe sebep olabilir.
66. Şeker Alzheimer hastalığı riskini artırabilir.




Her yerde “şeker” var
Kek, pasta, baklava gibi tatlı yiyeceklerin içinde şeker olduğunu zaten biliyoruz. Tehlikeli olan gelişme, şekerin artık yerli yersiz neredeyse bütün hazır gıdaların içine koyulur hale gelişi… Bebek maması, mısır gevreği, sosis, mayonez, ketçap, pizza, hamburger ekmeği, kola, hazır meyve suyu gibi gıdalar şekerle tüketici gözünde daha çekici hale getiriliyor. Doğuştan tatlıya yatkınlığı olan insanoğlu da, farkında olmadan bu çekime kapılıyor ve satışlar artıyor. Gittikçe daha fazla satın alıyor, daha yiyoruz bu gıdaları.

Çocuklar ve bebekler için çok sakıncalı
şekerin zararları;Özellikle bebek mamasında bile şeker olması, çocukların beslenme zevkinin bir ömür boyu yanlış bir yolda gitmesine neden oluyor. Günümüzde artan aşırı şişmanlığın sorumlularından biri de bebekken tanışılan şeker olsa gerek. Bebek mamasında anne sütüne oranla yüzde 60 daha fazla şeker bulunuyor!

Şekerdeki genetik risk
Şekerle ilgili çok önemli başka bir tehlike daha var. Genetiğiyle oynanmış mısırdan “mısır şekeri” üretiliyor. “Nişasta bazlı sıvı şeker” de denilen bu “oynanmış” şeker, çikolata, gofret, gazlı içecek, baklava, mısır gevreği gibi endüstriyel gıdalarda en çok kullanılan şeker türü. Genetiğiyle oynanmış gıdalar ise, başlı başına sayfalarca yazı yazılabilecek bir konu. Doğal halinde değil, insan eliyle “oynanmış” genlere sahip yiyecekler yediğimizde, bizim vücudumuzda da genlerimizi ilgilendiren değişiklikler olabileceğinden korkuyor bilim adamları. Günümüzde yaygınlaşan besin alerjileri, kanser gibi rahatsızlıkları nedenlerinden biri olduğu düşünülüyor..


2012 yılında facebookta önce sağlık grubumda paylaştığım yazıdan alıntı

Sağlıkla Kalın ❤


Yorumlar

  1. O kadar doğru ki yazdıkların canım.Beninde çikolata tutkum var.Ama yeneceğim yani istiyorum. Hele ki senin yazını okuyınca,mutlaka yenmem gerek.
    Faydalı bir yazı olmuş.
    Kalemine sağlık arkadaşım 💗

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim canım.Sağlık çok önemli gerçekten yaş ilerledikçe daha da önem kazanıyor.Sağlıkla kal.Sevgiler😊

    YanıtlaSil
  3. Yazınızı okuyunca açıkça katliam yapılıyor diye düşünmeden edemedim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 😊 Evet öyle gözüküyor. Korkutucu fakat doğru şeyler maalesef.Bir de kullanmayı bırakabilsek 😊

      Sil
  4. o kadar güzel bir yazı olmuş ki ellerine sağlık :) Bende hipoglisemi hastasıyım teşhisim konulmadan önce o kadar çok şeker ve paketlenmiş gıdalar yerdim ki :( 1 yılı aşkın süredir yemek düzenimizi komple değiştirdik ailecek artık daha sağlıklı besleniyoruz. :) Herşey ilerisi için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle geçmiş olsun.Artık herkes bilinçlendi diye düşünüyorum.Eskiden çocuk yaşlarda yediklerimize dikkat etmezdik.Ailelerde bu konuda bilinçli değillerdi ki bize engel koysunlar.Aksine ödüllendirmek için ögretmenimizin çikolata dağıttığını bilirim.Yorumunuz için teşekkür ederim.Sevgiler 😊

      Sil
  5. Çok faydalı bir yazı olmuş. Hayatımızdan çıkarmak gerek şekeri ki hayatımızın tadı çıkmasın.

    YanıtlaSil
  6. Kaçmasın demek istemiştim.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.Hastalıklar çogaltıkça daha dikkatli olmamız gerekiyor .Hasta olduğumuzda hayatımızın tadı kaçıyor haliyle ağzımızın tadı da bozuluyor.Bize emanet edilen vücudumuza iyi bakmalıyız.Sevgiler 😊

      Sil
  7. Çok güzel bir yazı olmuş. Şekeri azaltmak lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.İnşallah hiç değilse bu yazıdan sonra hep birlikte azaltalım 😊

      Sil
  8. Merhaba, ben de şekeri elimden geldiğince kullanmamaya çalışıyorum ama hayatımızdan tamamen çıkarmak mümkün değil gibi maalesef. Bu arada büyük blog takip etkinliğinden geliyorum, https://sezersadet.blogspot.com.tr/ blogunuzu takipteydim, bunu yeni açtınız sanırım hayırlı, bol okurlu olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.Evet 1 Mart itibariyle yeni açtım. Sayfama hoş geldiniz.😊Sağlıkla ilgili her şeye merakım var.Öğrendiğim bilgileri blogumda herkesle paylaşmak istedim.Sağlıkla ilgili ayrı bir blog olsun istedim. Ben de sizi takipteyim.Sevgiler

      Sil
  9. "azı yarar çoğu zarar" atasözüne uyarsak belki şekerle dost olabiliriz ..🙂 şekerin zararları ne kadar da çokmuş,öğrendiğimiz iyi oldu,emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eh tamamen bırakamasak da azaltmak zararı biraz daha minimuma düşürür heralde.Ben tamamen bırakamıyorum ne yazık ki.Teşekkür ederim 😊

      Sil
  10. Keşke biraz da polyannacılık yapsaydınız:).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke yapabilseydim ama gerçekler var maalesef 😊

      Sil
  11. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  12. Her gün kahve-çikolatasız duramazdım aslında ama bu yazı biraz caydırıcı oldu benim için,azaltmaya çalışıcam:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. A çok güzel, böyle bir faydam olursa sevinirim 😊

      Sil
  13. şekeri benim de kesmem lazım :( bu arada cnm Büyük Blog Takip Etkinliğinden geldim ben de bekliyorum herkesi :D
    www.sansbocegi.com

    YanıtlaSil
  14. Büyük Blog Etkinliğinden geldim . ben de beklerim :) https://bugunneizliyoruz.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayfama hoşgeldiniz diğer sayfama da beklerim. Blogunuzu takibe aldım. Sevgiler 😊

      Sil

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim, en kısa zamanda cevaplayacağım

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deterjanların Zararları Nedir ?

Merhabalar ;  Hepimiz daha doğrusu biz  hanımlar  evlerimize o kadar çok özen gösteririz ki temizlik için kendimizi resmen yıpratırız. Kullandığımız deterjanların zararı da cabası. Temizliği hasta olmak için değil, hastalıktan korunmak için yapıyoruz. Ancak kullandığımız temizlik maddeleri sıvı el sabunları, deterjanlar, şampuanlar çamaşır deterjanları bol köpük daha parlak daha beyaz, daha yumuşak gibi sloganlarla yapılan temizlikler görünürde kirliliği temizlerken işin arka planında temizlenemez kirlilikler yani kimyasal kirlilikler bırakmaktadır. Norveçli araştırmacılar 6 bin kadını 20 yıl izleyerek yaptıkları çalışma sonucu temizlik malzemelerindeki zararlı maddelerin akciğer fonksiyonlarını bozduğunu zararın 10- 20 yıl boyunca günde 20 adet sigara içmenin verdiği zarar kadar olduğunu gösterdiler. Kimyasal dezenfektan ve temizleyicilerin tiroid kanseri ile bağlantısı var ; Yale üniversitesince yapılan yeni bir çalışma, işleri gereği kimyasal temizleyici, dezenfekt

Vitiligo

Merhabalar; 30'lu yaşlarda '1997 ' yılında  cildimde ufak bir beyazlıkla  başlayan daha sonra yüzüme yayılan kollarımda, ayaklarımda,ellerimde ilerleyen hiç bir zararı olmayan fakat görünüş olarak farklı oluşu yüzünden diğer insanların dikkatini çeken vitiligodan bahsedeceğim size.  Vitiligo annemin halasında  ve dayımda olduğu için genetik olarak bende de görüldüğünü düşünüyorum. Ten rengimin beyaz oluşu sayesinde kışın fazla belli olmuyor. Yazın beni gören bu lekeler ne diye sorabiliyorlar :)    Çevremde de  hastalığa daha genç yaşta hatta çocukluk da yakalanan bir çok kişiyle karşılaştım.  İlk tedavimi Edirne tıp fakültesinde çok iyi bir profesör yapmıştı. Güler yüzlü bir doktordu. İlaçları kullanırken stres yapmayacaksın diye tembihlemişti.  Krem ve iğne ile yaptığı tedaviye hastalığım cevap vermiş, iyileşmiştim.Benimle birlikte kendisi de çok sevinmişti. Fakat bir kaç sene  sonra hastalık tekrarladı maalesef. Fakat ne doktoru bulabildim ne de ilaçları

Kudret Narı

Kudret Narı Meyvesi Merhaba sağlık Dostları Kudret Narı meyvesini manavlarda ve bir çok yerde görüyoruz. Faydaları ve kullanış şeklini biliyor muyuz acaba? Gelin hep birlikte nasıl kullanılıyor nelere faydası varmış bir bakalım : Ülkemizde Papara yada acayip Elma ismiyle anılan kudret Narının Ana vatanı Hindistan. Tropikal bir bitki. Tohumları da yağ ve macun olarak kullanılıyor. Ülkemizde daha çok Ege bölgesinde yetiştiriliyor. Mineraller ve vitaminler açısından zengin, çok şifalı ve faydalı olan bu bitkinin kullanışı nasılmış bir bakalım:  Kudret narı macunu: Öncelikle çekirdeklerini çıkartıyoruz, 2 adet meyvesini eziyoruz. Yarım kavanoz balın içerisine ekliyoruz. Bu macunu sabah ve akşam aç karnına bir tatlı kaşığı tüketebiliriz. Cilt sorunu olan bölgelerinize sürebilirsiniz. Kudret Narı yağı: Olgunlaşmamış bir adet kudret narı ufak parçalar halinde doğrayıp, yarım litrelik kavanoza koyuyoruz. Üzerine zeytin yağı koyuyoruz. Bir kaç hafta kudret narı içerisinde yumu