Ana içeriğe atla

Deterjanların Zararları Nedir ?





Merhabalar ;
 Hepimiz daha doğrusu biz  hanımlar  evlerimize o kadar çok özen gösteririz ki temizlik için kendimizi resmen yıpratırız. Kullandığımız deterjanların zararı da cabası.
Temizliği hasta olmak için değil, hastalıktan korunmak için yapıyoruz. Ancak kullandığımız temizlik maddeleri sıvı el sabunları, deterjanlar, şampuanlar çamaşır deterjanları bol köpük daha parlak daha beyaz, daha yumuşak gibi sloganlarla yapılan temizlikler görünürde kirliliği temizlerken işin arka planında temizlenemez kirlilikler yani kimyasal kirlilikler bırakmaktadır.

Norveçli araştırmacılar 6 bin kadını 20 yıl izleyerek yaptıkları çalışma sonucu temizlik malzemelerindeki zararlı maddelerin akciğer fonksiyonlarını bozduğunu zararın 10- 20 yıl boyunca günde 20 adet sigara içmenin verdiği zarar kadar olduğunu gösterdiler.

Kimyasal dezenfektan ve temizleyicilerin tiroid kanseri ile bağlantısı var ; Yale üniversitesince yapılan yeni bir çalışma, işleri gereği kimyasal temizleyici, dezenfektan, koku giderici vb ürünlere fazla maruz kalanların tiroit kanserine yakalanma risklerinin arttığını gösteriyor.

Günlük yaşantımızda kimyasallar vücudumuza şu yollarla girerler.
-Ağız yoluyla
-Solunum yoluyla
-Deri yoluyla
Kronik etki zamanla ve azar azar vücudumuza birikmesi neticesinde ağır ve kalıtsal hastalıklara kadar sebep olurlar.
Zararlı kimyasalların en önemlileri :
-Formaldehit
-Fosfat
-Klor gazı
-Kadmiyum, civa, kurşun gibi ağır metaller
-Bisfenol A, ftalat, vinil klorür, dioksin
-




Hayatımızda fosfat ve zararları: Piyasadaki birçok deterjanın içinde fosfat var biliyorsunuzdur. Çamaşır suyunda ve bulaşık deterjanlarının temizlik gücünü artırmak ve suya yumuşaklık vermek için kullanılan kimyasaldır. Fosfat içeren deterjanların kullanımı ile ilgili en önemli kaygı çevre ve su kirliliğidir. Fosfatın akarsu, göl, baraj ve denizlerde birikmesi ile doğal denge bozulmaktadır. Suyun yeşil ve bulanık renge dönüşmesine yosunların hızla çoğalarak birikmesi sonucu dip suların oksijensiz kalmasına canlı hayatın yok olmasına ve sülfit gazının oluşturduğu kokuşmaya neden olmaktadır. Fosfatlar  suyu yumuşatarak deterjanların temizleyici ana aktif maddelerinin kolayca köpürmesini sağladığı için kullanılıyor. Yani bizim o çok sevdiğimiz pofur pofur köpüğü elde etmek için bazı deterjanların yüzde 30'undan fazlası fosfattan oluşuyor. Peki fosfatın zararları neler?  
Fosfatlar temizlediği yüzeylerde kalıntı bırakabiliyor ve mide bulantısı ishal, deri tahrişi gibi yan etkilere sebep olabiliyor ancak en önemli zararı çevreye veriyor. Özellikle de denizlerimizde ötrofikasyon dediğimiz fosfat zehirlenmesine yol açıyor. Denizdeki yosunlar fosfat ile beslenerek büyüyor ve denizi kaplayarak tüm oksijeni kullanıyor. Fosfatın sudan temizlemek çok çok zor bir iş bu sebeple atıksular ile deniz göl ve içme sularımıza karışıyor. Düşündüğümüzden aksine fosfat denizleri kirleten bir zehir olmaktan çok aslında bitkileri besleyen bir gübre. Çiçek coşturan adı ile satılan sıvı, gübrelerin arka etiketlerine bakarsanız azot ve fosfor dan ibaret olduğunu görürsünüz. Bu sebeple denizlere dökülen fosfat yosunları besleyerek çoğalmalarına ve böylece deniz suyundaki tüm oksijeni tüketmelerine sebep oluyor. Balıklar ve diğer canlılarda oksijensizlikten boğuluyor. Balıkların toplu kıyıya vurmasındaki en büyük Sebep ötrofikasyondur. Bizim için en önemli olan oksijenin bitmesi sebebiyle kirlenme Marmara Denizi ve özellikle Haliç'te idi. Yapılan arıtma tesisleri dipteki oksijeni kullanan çamurun tasfiyesi ve deniz suyuna oksijen verilmesi ile yıllar İçinde temizlenebildi. Şimdi de Bafa Gölü bu şekilde zehirlenmiş durumda maalesef. 
fosfatlı deterjanların çevre kirliliğine etkisi %80 civarındadır. 

Formaldehit: Oda sıcaklığında hızla gaz haline geçen nefes alındığında kuvvetli tahrişe neden olan keskin kokulu, renksiz, suda çözünen zehirli ve kanserojen bir kimyasaldır. 
Verdiği zararlar: Solunum güçlüğü, egzama, alerjik reaksiyonlar, kanser(burun, boğaz, akciğer, beyin, lösemi) göz yaşı pınarının tahrişi gibi. Omega 3 yağ asidi formaldehitin zararlı etkilerine karşı koruyucu görev yaptığı saptanmıştır. (Selçuk Üniversitesi veteriner fakültesi patoloji bölümü)
Kadmiyum: Çinko reaksiyonlarını önleyerek saç dökülmesine neden olur. vücutta %25 oranında böbreklerde toplanır ve böbreklerin işlevini bozar hasar verir ve kan basıncını artırır. Saçlarınız dökülüyorsa çinko tabletlerini kullanın. Üreme sistemi bozukluğuna neden olur. Akciğer, prostat, rahim, göğüs kanseri riskinin artmasına ve katarakt oluşmasına neden olur. Yapı olarak kalsiyuma çok benzer. vücutta kalsiyum azalırsa onun yerini zehirli ağır metal kadmiyumu yerine koyar. 
Civa: Kozmetik sanayinde kullanılır. Rujlarda çok var. Kozmetik firmaları eser miktarda kullandıklarını ifade etse de Dünya sağlık örgütü civanın hiç bir şekilde kullanılmaması gerektiğini belirtmişlerdir. 

Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya sağlıklı beslenebilecekleri bir dünya bırakmak için her türlü kirleticiden uzak durmalıyız. Kadınların sık kullandığı çamaşır suyu da çok zararlı. Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Doçent Doktor Mustafa Odabaşı bunların kanser riskini önemli ölçüde artırabileceğini söylüyor. 

Çamaşır suyu içeren ürünlerin amonyaklı veya asidik tuz ruhu kireç çözücü gibi temizlik maddeleri ile karıştırılması zehirli gazların Klor gazı ve Klor aminlerin açığa çıkmasını sağlıyor, ortamdaki oksijeni durduruyor ve insanları nefes alamaz hale getiriyor. Bu tür zararlı maddelerin aşırı teneffüs edilmesi halinde solunum yolları ve akciğerde tahribata yol açar. İnsanların ilk karşılaştığı deterjan zararları alerjik belirtilerdir. Uzmanlar tarafından belirtilenlere göre deterjanlar 26 saniye içinde hava yoluyla ya da soluma yoluyla tüm organlarımıza yayılabiliyor. Cildimizde deterjan ile temizlenmiş yüzeye temas ettikleri için kaşınma ya da kızarıklık gibi alerjik reaksiyonlar görmek mümkün. Yanma hissi de görülebilecek belirtiler arasında yer alıyor: 





iç organ hasarları: Bir deterjan ne kadar etkili olduğu söyleniyorsa o kadar fazla hasara yol açtığını söyleyebiliriz. Özellikle mikropları öldürme de ki etkisi ne kadar artıyorsa beyin akciğer ve karaciğer gibi organlara da zararları o kadar çok oluyordur. İç organları etki eden zararlar genellikle koku yoluyla meydana gelmektedir. Bazı oldukça etkili deterjanlara güzel koku de eklenmektedir. Ancak bu oldukça tehlikeli bir durumdur. Zira insanlar da bu tarz deterjanları Koklama eğilim meydana getirmektedir.

Kanser : Özellikle çamaşırlar için üretilen deterjanların bazı kanser çeşitlerine yol açtığı kanıtlanmıştır. Bunun nedeni ise çamaşırlarımız tüm gün boyunca derimize aralıksız olarak temas etmektedirler. Bu da zararlı deterjanların tüm gün derimize temas ettikleri anlamına gelmektedir. Göğüs lenf ve deri kanserleri çamaşır deterjanı zararları sonucundan bir tanesidir. Kullanılan deterjanların çoğu çevre dostu değildir ve geri dönüşümü mümkün değildir. Ayrıca bu deterjanlar su ile birleştiğinde oldukça zehirli bir atık maddesi meydana getirerek doğaya zarar vermektedir. 

Sağlıcakla kalın ❤  

Yorumlar

  1. Hımm! çamaşır ve bulaşıkları makinede yıkamak da aynı etkiyi gösteriyor o zaman..kuru ve sıvı çamaşır ve bulaşık deterjanları da farketmiyor sanmıyorsam..ilginçmiş gerçekten,emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim 😊 Evet bütün deterjanlar zararlı sıvıda olsa kuruda olsa farketmiyor. Makinede elde yıkamada aynı oranda zararlı. Özellikle bulaşık makinesine konulan parlatıcıyı ve çamaşır makinesine konulan yumuşatıcıyı kullanmayın diyor uzmanlar. Bulaşık makinesi en son parlatıcıyı, çamaşır makinesi de en son yumuşatıcıyı alıyor. Parlatıcı tabaklarda, yumuşatıcı çamaşırlar üzerinde kalıyor maalesef. O yüzden parlatıcı yerine elma veya beyaz sirke koyabiliriz. Yumuşatıcı yerine ya daha az zararlı organik olanı yada hiç kullanmamak en iyisi.

      Sil

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim, en kısa zamanda cevaplayacağım

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vitiligo

Merhabalar; 30'lu yaşlarda '1997 ' yılında  cildimde ufak bir beyazlıkla  başlayan daha sonra yüzüme yayılan kollarımda, ayaklarımda,ellerimde ilerleyen hiç bir zararı olmayan fakat görünüş olarak farklı oluşu yüzünden diğer insanların dikkatini çeken vitiligodan bahsedeceğim size.  Vitiligo annemin halasında  ve dayımda olduğu için genetik olarak bende de görüldüğünü düşünüyorum. Ten rengimin beyaz oluşu sayesinde kışın fazla belli olmuyor. Yazın beni gören bu lekeler ne diye sorabiliyorlar :)    Çevremde de  hastalığa daha genç yaşta hatta çocukluk da yakalanan bir çok kişiyle karşılaştım.  İlk tedavimi Edirne tıp fakültesinde çok iyi bir profesör yapmıştı. Güler yüzlü bir doktordu. İlaçları kullanırken stres yapmayacaksın diye tembihlemişti.  Krem ve iğne ile yaptığı tedaviye hastalığım cevap vermiş, iyileşmiştim.Benimle birlikte kendisi de çok sevinmişti. Fakat bir kaç sene  sonra hastalık tekrarladı maalesef. Fakat ne doktoru bulabildim ne de ilaçları

Kudret Narı

Kudret Narı Meyvesi Merhaba sağlık Dostları Kudret Narı meyvesini manavlarda ve bir çok yerde görüyoruz. Faydaları ve kullanış şeklini biliyor muyuz acaba? Gelin hep birlikte nasıl kullanılıyor nelere faydası varmış bir bakalım : Ülkemizde Papara yada acayip Elma ismiyle anılan kudret Narının Ana vatanı Hindistan. Tropikal bir bitki. Tohumları da yağ ve macun olarak kullanılıyor. Ülkemizde daha çok Ege bölgesinde yetiştiriliyor. Mineraller ve vitaminler açısından zengin, çok şifalı ve faydalı olan bu bitkinin kullanışı nasılmış bir bakalım:  Kudret narı macunu: Öncelikle çekirdeklerini çıkartıyoruz, 2 adet meyvesini eziyoruz. Yarım kavanoz balın içerisine ekliyoruz. Bu macunu sabah ve akşam aç karnına bir tatlı kaşığı tüketebiliriz. Cilt sorunu olan bölgelerinize sürebilirsiniz. Kudret Narı yağı: Olgunlaşmamış bir adet kudret narı ufak parçalar halinde doğrayıp, yarım litrelik kavanoza koyuyoruz. Üzerine zeytin yağı koyuyoruz. Bir kaç hafta kudret narı içerisinde yumu